top of page

Çağın ‘hastalığı mı modası mı?’... ‘Ben DEHB’liyim’ salgını

Başkanımız Prof. Dr. Neslihan İnal, Hürriyet Haber'in DEHB hakkında sorularını yanıtladı.


Haber metni:

Son yıllarda okullarda veliler, üniversitelerde gençler, ofislerde iş arkadaşları arasında sıkça konuşulan ortak şikayetlerden biri de ‘Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’ (DEHB). Herhangi bir nedenle dikkat dağınıklığı yaşayan kişiler, sosyal medyada birkaç belirtinin sıralandığı kısa ve yüzeysel videolarla kendilerine hemen DEHB tanısı koyuyor. Bu videolar her geçen gün yaygınlaşıyor ve çeşitleniyor. Öyle ki bu videolarda söz konusu bozukluğa ilişkin sloganların yazıldığı kahve kupaları ve tişörtler pazarlanıyor, hatta DEHB üzerine yazılmış bir marş bile karşımıza çıkıyor. Peki günlük yaşam pratiklerini sekteye uğratacak kadar ciddi bir nörogelişimsel bozukluk olan DEHB, konuşulduğu kadar yaygın mı yoksa özellikle gençler arasında ‘ben DEHB’liyim’ demek bir moda, farklı olma çabası ya da başarısızlığa karşı bir kılıf mı? Uzmanlara sorduk.


Dünya Sağlık Örgütü’ne göre DEHB, dünya çapında çocukların yaklaşık yüzde 5-7’sini, yetişkinlerin ise yüzde 2,5-5’ini etkiliyor. Türkiye’de ise bazı akademik araştırmalar her 20 çocuktan birinde DEHB görüldüğünü söylüyor. Ancak pek çok farklı psikiyatrik bozuklukla benzer belirtileri taşıyabilen DEHB’nin doğru tanılanması için bir uzmanın takibi gerekiyor. Sosyal medyada yayınlanan yanıltıcı ve yanlış yönlendiren videoların çoğalmasıyla birlikte kendilerine ulaşan şikayetlerin de arttığını söyleyen uzmanlar şu uyarılarda bulunuyor:


BEN DEHB’LİYİM DEMEK FARKLI OLMA ÇABASI


Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan İnal:

‘Ben DEHB’liyim, bu nedenle sorunlu ve farklıyım’ düşüncesi aslında bir negatif kimlik çabası. Yani; özellikle ergenler ‘ben DEHB’liyim bana ayrıcalıklı davranın, hatalarımı görmezden gelin’ gibi bir beklentiyle bu tavra bürünebiliyor. Bu davranış sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Hastalığın arkasına sığınma, sorumluluklardan kaçma kişinin gelişmesini önler ve geriye götürür. Kişi yapabileceklerini de yapmaz, kolaycılığa alışır. Bu tavrın başarıya ulaştığını gören başka gençler de aynı yöne itilmiş olur. Böylece tanı koyulmadan ‘Ben DEHB’liyim’ diyenlerin sayısı giderek artar.



3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


bottom of page